Eylül Duru’nun İlk Solo Albümü ''SÖZ'' Çıktı.
“SÖZ”
Blue Motion adlı caz grubunun solistliğini yapan Eylül Duru, popüler kültürden uzak birçok Karadeniz albümü ve belgesellerde vokalleriyle yer aldı. Duru, anadili Lazca’yı içine alarak Karadeniz’deki etnik dilleri kapsayan “Ev ve Komşu Şarkıları” adını verdiği projesiyle birçok konser yaptı…
‘’Çocukluğum iki denizin ortasındaydı. Biri mavi deniz, biri yeşil deniz…
Mavi denizin deli dalgalarını izlerken korkumu bastırmak için şarkılar söylerdim. Yeşil denizde çay toplarken bazen sesli, bazen içimden söylediğim türkülerle soluk alırdım. O yeşil denizde toprağa her bastığımda evrende bir kulağın var olduğunu hissediyordum. Sonra anladım ki, müzik, evreni dinleyen kocaman bir kulakmış.
Bu albüm, bir gün daha sesli söylemeye “SÖZ” verdiğim ezgilerin hikâyesidir… ‘’ diyor Eylül Duru, her yörenin türküsünü, kendine has ipeksi yorumuyla seslendirdi.… Aaranjörlüğünü Eser Taşkıran’ın üstlendiği albümün süpervizörlüğünü Behçet Türkekul yaptı ve kayıtlara sazlarıyla katılan tüm virtüözler de kendi renkleriyle katılarak destek verdiler…
Tüm kayıtların akustik enstrümanlarla yapılmış olması da albümdeki o yumuşak dokuya güç veriyor..
Halk edebiyatına, türkülerimize ve Anadolu insanının kendine özgü yanık sesine sonsuz saygı ve sevgiyle gerçekleştirilen “SÖZ” ün bir başucu albümü olarak hak ettiği yeri alacağına inanıyoruz.
Eylül Duru ve “Söz”
albümü üstüne…
Elimdeki albüm benim
için, halk müziğimizin yeni bir çehre kazanması konusunda son yıllarda
dinlediğim en değerli çalışma.
Öyle ya, hep sorarız
kendimize, halk müzikleri hep aynı şekilde tekrar mı edecek?
Yoksa çağa uyan yeni
yorumlar da kazanacak mı?
Bu "yeni yorumlar" kendimize geniş bir tazelik getirmekte, ama aynı
zamanda "tehlike" de içermekte.
Ya kötü olursa bu "yeni yorum"?
Ya halk müziğini bozarsa?
Ya ortaya kalitesiz bir şey çıkarsa?
Aslında bütün bunların tek bir cevabı var:
Bu tür bir albümü yapanların kafasına taktıkları şey, peşinden koştukları "müzik dili" cevabı verecektir.
Bu tür bir albümü yapanların kafasına taktıkları şey, peşinden koştukları "müzik dili" cevabı verecektir.
Ve bu "müzik dili"ni başarmak için, çetrefil bir yoldan geçip, çok
emek sarf etmeleri gerekecektir.
Bir albüm tutar veya tutmaz, bunu kimse bilemez.
Başarılı olması ya da
olmaması da kimsenin elinde değil. Kime göre başarılı?
Kime göre "iyi" müzik?
Yapanlar için? Dinleyenler için? Bir memlekette? Bir gezegende?
Kim için, filanca
müzik yakındır da bir diğer filanca müzik uzaktır?
Elbette ki, halkın çoğunluğuna yakın olan bir şeydir türküler.
Ama hangi halkın?
İşte tam bu noktada "evrensel bir cevap" bekliyordum hayli zamandır.
Bu albüm
türkülerimizin evrensel potaya taşınmasında bir adımdır.
Eylül Duru, olağanüstü
bir müzikalite ile performe ediyor şarkıları.
Dünyanın her yerinde
hayranlık uyandırabilecek bir nefes.
Bir ruh...
Çok iyi bildiğimiz müziklerde bile yeni bir duygu yakalıyor bizi şaşırtarak.
Bu aslında onun
duygusu. Gizli hisleri.
Maalesef müzik
piyasasında, sadece şarkıyı söyleyen üzerinden işliyor her şey.
Bir albüm başarılı
olursa tüm marifet şarkıcının, başarısız olursa tüm suç yine şarkıcının üzerine
yükleniyor.
Bu aslında tamamen yanlıştır.
Bu tip albümlerde emeği geçen çok müzisyen var.
Bu elinizdeki albümde Eser Taşkıran'dan söz etmeden edemeyeceğim.
Gerçekten çok başarılı bir türkü aranjörlüğü, "armonizasyon", caz
ruhu, dönem ruhu, çeşitli türlerin birleştirilmesindeki estetik zevk söz
konusu.
Bütün bunlara enstrümanlarını fevkalade müzikal ve virtüöz performe eden bir
grup müzisyen eklenmiş bu albümde, Eylül Duru'ya müthiş yardımcı olmuş.
Benim yıllarca
dinleyeceğim bir albüm...
FAZIL SAY
FAZIL SAY
Albüm 18 Eylül'den itibaren dijital platformlarda yayına girecek, 1 Ekim'den itibaren ise #iTunes 'ta yayınlanıyor olacak..
Yorumlar
Yorum Gönder